MHP son günü beklemeden milletvekili adaylarını açıkladı; ortak liste ihtimali kalmadı, her yerde kendi logosuyla tek başına seçime giriyor. MHP Gen Bşk Bahçeli yine profesörlerden vazgeçemedi, konuşma metinlerinin hazırlanmasında emeği geçen, MHP’nin ekran yüzü İlyas Topsakal Samsun'da ilk sırada yer alırken, uzun yıllar il yöneticiliği ve başkanlığı yapan Abdullah Karapıçak 2. olurken, Prof Dr Hüseyin Demir 3. sırada yer aldı. 4. Berfin Kara 5. Yunis Aksu 6. Yaşar Dursun 7. İbrahim Yüksel 8. Hami Korkmazlı 9. Abdülvahit Vardar aday gösterildi.
İlk üç sırada iki profesör; Topsakal ve Demir arasına bir siyasetçi Karapıçak; ikisi bir arada.. Bilim insanlarından iyi siyasetçi olmuyor, ancak bilimsiz de olmuyor. Bu açıdan bakıldığında ‘çalışın kazanın’ denmiş adeta. Seçilme ihtimalleri kendi performansları ve diğer partilerin adaylarının performansına bağlı olarak değişkenlik gösterecektir.
TBMM yasama (yasa yapan) organı olduğuna göre hem siyasetçi hem de bilim insanına ihtiyaç var. Dertlere tercüman olacak da var derman olacak da var listede. Hukuk devleti yasalarla işler. Bugün kötü giden ne varsa ya kötü yasalardan ya da yasaların uygulanmamasından kaynaklanıyor.
Yargı yerde sürünürken insanlar ayakta duramaz. Ayağa kalkmak veya ayakta kalmak için yargıyı ayağa kaldırmak zorundayız. Adalet olmayan yerde hiçbir şey olmaz. İnançsız yaşanır, ancak adaletsiz yaşanmaz. (Nizamülmülk)
Seçmeni kendisi gibi temsil etmeyecek adaylar seçilirse, seçmen kapısını çalacak vekil yerine kafasını vuracak duvar arar. Aracı satması gerekirken, yetkisini kötüye kullanarak evi satan avukat azlediyor da sizin çıkarlarınızı korumak için seçtiğiniz vekiller sizin aleyhinize yasa çıkardığı halde yeniden seçiliyorsa onlar kadar seçen de kusurlu ve suçludur
Anlaşmazlıklarda ya ‘kara kaplı kitap’ (yasa) ya da ‘siyah saplı bıçak’ (yasa dışı yol) tercih edilir. Tabii ki bıçakla simgelenen güç yoluyla istekleri kabul ettirmek sebebi ne olursa olsun kabul edilemez ve şiddettir.
Kurum ve kurallarıyla işlemese de çözüm hukuk devletidir. En kötü yasa bile yasasızlıktan iyidir. Yasalar kötü olsa bile değiştirilip iyisi bulununcaya kadar uyulması gerekir. Ancak hukuk devletinin işletilemediği yerlerde kara kaplı kitap yerine siyah saplı bıçak tercih edilir.
Hukuk fakültelerimizin sayısı kadar hukuk profesörümüz yok, hakim ve savcılarımızın yetersizliği Yargıtay Başkanları tarafından da açık, seçik itiraf ediliyor.. Ancak işini hakkıyla yapan hakim ve savcılarımızın varlığı da inkar edilemez. Bardağı boş tarafından görerek, önyargılı bir şekilde dolu tarafı yok saymak hem hakim ve savcılarımıza haksızlıktır hem de milletimize yapılan en büyük kötülüktür.
Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlikler sadece yetersiz yargı mensuplarından değil aynı zamanda yetersiz yasa ve bu yasaları çıkaran yetersiz siyasetçilerden de kaynaklanmaktadır.
Türkiye ve Batı’da ceza yasası şu iki maddeyle başlar:
1) Yasayla tanımlanmayan bir cezayla kimse cezalandırılamaz.
2) Yasayla suç olduğu tanımlanmayan bir eylemden dolayı kimse cezalandırılamaz. Yani eylem de cezası da olmadan önce yasayla tanımlanmış olmalıdır. Bu maddeler çağdaş, modern, hukukun üstünlüğünü kabul eden her yerde böyledir.
Suç ve cezayı tanımlayan yasaları hakim ve savcılar değil; milletvekilleri ve Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) çıkaranlar belirliyor. Türk Ceza Yasası’na göre; birine yumruk atmak (basit yaralamak) tutuklu yargılanmayı gerektirmezken, twitter atarak hakaret etmek tutuklu yargılanmayı gerektiriyorsa bunun sorumlusu ne savcı ne de hakimdir. Bunun sorumlusu böyle yasa yapan milletvekilleridir. ‘Milletvekili’ deyip geçmeyin! Eğitimden yargıya, üretimden güvenliğe, sağlıktan gıdaya hepsinden yaptıkları veya yapmadıklarıyla milletvekilleri sorumludur.
Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmıyor da hiç kazanmayanlardan alınıyorsa suç, vergi memurlarında değil; vergi yasalarında ve bu yasaları çıkaran vekillerdedir. Borç olmadığı halde kumpasa getirilerek borçlandırılıp eve haciz gelmişse sorun yasada ve zaman zaman icra müdüründedir ki nihayet bu yetki müdürlerden alınarak hakimlere verildi.
Elektrik, su, gaz borcunuzdan çok daha fazla depozitonuz içerdeyken elektrik, su, gazınız kesiliyor, mağdur ediliyor ve de üstüne üstlük bir de açma/kapama ücreti ödüyorsanız, suçlu açma-kapama yapan görevli değil; bu düzenlemeleri yapanlardır..
Evin bodrumu karanlık diye, bodrumda kaybolanı aydınlık diye sokakta ararsanız bulamazsınız, TBMM’de kaybettiğinizi de adliyelerde ararsanız bulamazsınız, kaybedilen kaybedildiği yerde aranırsa bulunur.
Hukuka uygun yasalar çıkarırsanız, yasalar uygulandığında hukukun üstünlüğü sağlanır, siz de mağdur olmazsınız. Yanlış yasalar çıkarırsanız yasadan kaynaklanan nedenlerle adalet yerini bulmaz. Yasalar birine farklı, diğerine farklı uygulanırsa, bu hukukun üstünlüğü değil; üstünlerin hukuku olur.